Agile: Hızlı olmak mı, akıllı olmak mı?
Agile, günümüz iş dünyasında en popüler yönetim yaklaşımlarından biri haline geldi. Agile, hızlı ve çevik hareket etmeyi, değişimlere uyum sağlamayı ve müşteri ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmayı savunuyor.
Peki, her durumda hızlı olmak iyi midir? Ya içinde bulunduğunuz durum bataklık gibiyse? Bataklıkta hızlı hareket ederseniz ne olur? Daha da batarsınız.
Sürekli hızlı olmayı takıntı haline getirmeden önce, mevcutu durumu iyi anlayın. Mevcut durum hoşunuza gitse de gitmesede kabul edin. Kabul etmek ve neredeysen oradan başlamak, yani teşhis koymak işin en önemli adımıdır. Gömleğin ilk düğmesini iliklemek çok önelidir, yoksa yapılanlar boşa gider.
Diğer adım hayatın sizin karşınıza çıkarttığı seçecekleri iyice kavramaktır. Örneğin eğer içinde bulunduğunuz durum bataklıksa, bu durumda koşulların değişmesi için belli bir süre yavaş giderek, yüzeyde kalmak gerekiyorsa, hayatta kalmanız için öyle yapmanız en doğru seçenek olabilir.
Önce neyin içinde olduğunuzu iyice kavramadan, seçeneklerinizi değerlendirmeden, ezbere formülleri hayatınıza sokmayın. Bilimsel yaklaşımla ilerleyin, önce teşhis sonra tedavi. Her ne kadar tedaviler bazen acı verici olabilir, buna dayanan organizasyonlar içinde bulundukları bataklıktan çıkma şansı yakalayabilirler.
Özetle, Agile bir yaklaşım benimserken, şu noktalara dikkat etmek önemlidir:
- Hızlı olmak her zaman iyi değildir.
- Mevcut durumu iyi anlamak gerekir.
- Seçeneklerimizi iyi değerlendirmek gerekir.
- Bilimsel yaklaşımla ilerlemek gerekir.
Bu noktalara dikkat ederek, Agile yaklaşımdan daha fazla fayda sağlayabiliriz.